My Three Wives Are Beautiful Vampires - Bölüm 546

Bölüm 546
Bölüm 546: Yeni bir Fraksiyon.

İlk gün gözlerini yıkamak zorunda kaldığını ama ikinci gün bundan hoşlanmaya başladığını belirtmekte fayda var.

Anime garip ve “tuhaftı” ama… Kabul edilebilir.

Öksürük.

Violet öksürdü ve herkesin dikkatini çekti.

“Kaldığımız yerden devam ederek, Snow, Fulger ve Scarlet Klanlarının tamamen birleştiği bir Grup oluşturacağız.”

“Kurtadamlar, eski Avcılar, bir Onmyo Büyücüsü ve Cadılarla birlikte büyümek için birbirimizi destekleyeceğiz.”

Violet gözlerini devirerek, “Alioth ve Adrastea Klanları malum sebeplerden dolayı dışarıda kalacak,” diye konuştu.

İki kadın da Klanlarının adının geçtiğini duyunca irkildiler.

“Violet.” Victor gözlerini kıstı, Violet’in konuşma şeklinden hoşlanmamıştı, “Onları zorlama. Bu karar onlar için çok daha zor.”
“Sevgilim, onların durumunu tamamen anlıyorum ve buna saygı duyuyorum.” Kadın ciddi bir tonda konuştu.

“…” Victor küçük bir gülümseme gösterdi.

“Ama bu onayladığım anlamına gelmiyor! Humpf, kocam tarafından okşanmak için bu şansı kullanmak… o sürtükler.”

“….” Herkesin nutku tutulmuştu. Hoşuna gitmeyen bu mu!?

Victor onun gerekçelerini duyunca hafifçe güldü.

“Mm.” Agnes memnun bir şekilde birkaç kez başını salladı. Kızına yüzde bin katılıyordu. Adamla ‘o’ tür bir ilişki içinde olmadığı için daha önce bir şey söyleyememişti ama yine de bu görüntüden hoşlanmamıştı.

“Nasıl desem, Violet’ten beklendiği gibi, sanırım! Eleanor göz ucuyla kadına bakarken şöyle düşündü.

“Vampir Kontları Klanı’nın bunu kabul etmesi beni hâlâ şaşırtıyor….” Natalia konuştu. Bu Klanlarla uzun süredir temas halinde olmasına ve Klan Liderlerinin artık Victor’un eşleri olduğunu bilmesine rağmen bu kararı yine de şaşırtıcı bulmuştu.

“Hepiniz Kral’ın müttefikleri değil misiniz?”

“….” Agnes, Natashia ve Scathach sadece gözlerini devirdi.

Agnes en başından beri sadece kocasına sadıktı; ona dünyaları verirdi.

Natashia geçmişte kaybolmuştu ve arzularına sadıktı. Ama Victor’u bulduğunda, adam onu kabul etti. Böylece varlığını tamamen ona adamıştı.

Tıpkı Victor’un kendisine ve kızına sevgiyle baktığı gibi, Natashia da Victor’a bakmak istiyordu.

Scathach başlangıçta Natashia’ya çok benziyordu ve sadece kendi arzusuna sadıktı, ancak Ruby doğduğunda, onun kanını taşıyan biri, ailesine sadık hale geldi ve bu hiç değişmedi. Sadece aile daha da büyüdü.

Violet Natalia’ya baktı:

“Adrasteia Klanı ve Alioth’un aksine. Snow, Fulger ve Scarlett Klanları Kral’ın ebedi müttefikleri değiller.”

“Scarlett Klanı ancak Scathach’ın kendisi Nightingale’e geldiğinde ortaya çıktı ve kendi prestiji ve gücüyle Klanı yarattı.” Violet Scathach’a baktı.

“Scarlet Klanı’nı sadece yaşlı adam beni ikna ettiği için kurdum. Siyasete karışmayı hiçbir zaman sevmedim ve astlarımın olması da ilgimi çekmedi.” Scathach konuştu.

“Gördüğünüz gibi, Scarlett Klanı sadece 5 üyeden oluşuyor… Kızlarımıza bakan Luna’yı da sayarsak, altı üye eder.”

“Scarlet Klanı’na gerçek bir Klan bile denemez; daha çok delicesine güçlü bir aile gibi.”

“…” Scathach başını sallayarak onayladı.

“Aynı şey senin için de geçerli, Sevgilim. Çok genç olduğun için ‘keşif’ rolünü sadece bir kez oynadın ve Klanının kuruluşu da Scarlet ile aynı nedenden dolayı oldu.”

“… Bu konuda bile birbirinize çok benziyorsunuz,” diye yorumladı Violet hafif kıskanç bir ses tonuyla.

Victor ve Scathach hafifçe gülümserken, Victor kendisiyle neredeyse aynı boyda olan Eleonor’u okşadı, ondan sadece 5 cm kısaydı, bu yüzden pozisyonları mükemmeldi.

Violet onların gülümsemesini görünce homurdandı. Kıskanmıyordu, tamam mı? Ona inanın! Hayatında hiç kıskanmamıştı!

“Fulger Klanı…” Violet, Sasha ve Natashia’ya baktı.

İnsanların dikkatinin üzerlerinde olduğunu fark ettiklerinde anne kız birbirlerine bakıp gülümsediler.

“Kralın canı cehenneme.”

“…” Eleonor ve Natalia’nın kaşları ikisinin söylediklerini duyduklarında seğirdi.

“Nightingale ile herhangi bir bağlantım yok; annemin Nightingale’e gelmeyi kabul etmesinin tek nedeni bir ‘yuva’ bulmak ve ‘güç’ kazanmaktı. Ama o da yeni şeyler deneyimlemek istiyordu.”

“Amacımıza çoktan ulaştığımız söylenebilir ve Fulger Klanı bunun için Kral’a derinden teşekkür ediyor ama…” Natashia soğuk davrandı.

“Vampir Kontları ve Fulger Klanı’yla ilgili son eylemleri beni hiç memnun etmiyor.”

Ophis’in annesi öldüğü andan itibaren Kral, Vampir Kontlarından daha fazla şey saklamış, her zaman tek başına planlar yapmıştı. Vampir Kontları toplumu ayakta tutmak için birer süs eşyasına dönüşmüştü, oysa geçmişte böyle değildi.

Nightingale’i ilgilendiren tüm önemli kararlarda Kral, Vampir Kontlarına danışırdı. Evet, son söz yine de onundu ama genellikle herkesin görüşünü aldıktan sonra karar verirdi. Ama bu artık gerçekleşmiyordu bile.

“Yani bizim pozisyonumuzun kayıtsızlık olduğu söylenebilir.”

“Gördün mü?” Violet Natalia’ya baktı.

“… Haah…” Natalia uzun bir nefes aldı ve alnına dokundu, “O zaman sanırım ihmali için Kralı suçlamalıyım.” Natalia, babasının eve gelip Kral’ın kendisini hiç görmediğinden ya da dinlemediğinden ne kadar sık şikâyet ettiğinin sayısını unutmuştu.

Hiç anlamadığı bir başka şey de Kral’ın neden ‘sütunları’ kendisine yaklaştırmaya çalışmadığıydı.

“Oğullarını ve kızlarını pekâlâ Kar Klanı’nın varisleri Fulger, Scarlet ve Adrastea ile evlendirebilirdi. Ama bunu düşündüğü anda, böyle bir fikrin ne kadar imkânsız olduğunu hemen anladı.

Her Vampir Kont ailesinin kendi iç sorunları vardı ve her Klanın Liderleri olan karakterlerle bu tür bir senaryo imkansızdı.

Belki eski Natashia bunu yapabilirdi ama Scathach, Eleonor ve Agnes? Bu imkânsızdı.

Natalia tekrar Victor’a geniş gözlerle baktı.

‘Bu adam çok çekici ve adaletsiz değil mi? Anne ve kızı kazanmayı nasıl başardı? Yani kızları genç oldukları için anlaşılabilir, ama anneleri de mi? Tüm süreci izlemiş olmasına rağmen, bu durumu hala hazmetmekte zorlanıyordu.

“Adresteia Klanı bile…” Eleonor ve Rose’a baktı.

Sadece birkaç dakika önce başına gelenleri hatırlayınca biraz kızardı ve o zaman kendisinin de bu tuzağa düştüğünü fark etti.

‘O güçlü… Efendi çok güçlü…’ Yalnızca bir Progenitor olmanın cazibesi tüm bu durumu açıklamıyordu.

Bunun kanıtı, En Güçlü Dişi Vampir olan Scathach’ın kendisiydi.

Efendisi karşı konulmazdı; güçlü, sadist, onurlu, şefkatli ve sahiplenici bir erkeğin birleşimi çok ölümcüldü.

“….” Vampir Kontları Klanlarının Anne ve Kızları Natalia’nın söylediklerini duyduklarında hafifçe gülümsediler. Bu, Natalia’nın zihninde ‘görev’ konumunun oldukça sulandırılmış olduğunu kanıtlıyordu.

“Öyle görünüyor ki… Burada da işler pek birleşik değil, ha.” Edward herkesin dikkatini çeken yüksek bir sesle konuştu.

“Ne demek istiyorsun?”

Babasının sözlerini hatırlayan Edward detaylandırdı:

“Samar’da da benzer bir durum yaşandı; Vampirlerin aksine biz Kurtadamlar ölümsüz değiliz ve sadece Kurtadam’ın ne kadar güçlü olduğuna bağlı olarak son derece uzun bir yaşam süremiz var.”

“Ve şu anki Kral ‘yaşlı’ olarak kabul ediliyor.”

“… Kral kaç yaşında?” Victor merakla araya girdi.

Edward kucağında son derece güzel bir kadın olan Victor’a baktı, yüzünü saklamak için elinden geleni yapan bir kadın. Buradan ayrılmak istiyordu ama yapamıyordu. Rahatlık çok büyüktü ve bal tuzağına düşmüştü.

Dudakları hafifçe kıpırdadı ve şöyle dedi:

“Bilmiyorum; sadece 2000 ila 3000 yaşlarında olması gerektiğini biliyoruz. Bizim toplumumuzda çok yaşlı sayılır.”

“Hmm, biraz daha detaylandırabilir misiniz?” Victor merakla sordu. Bu konuda hikâyeler okumuştu ama bunu doğrudan bir Kurtadam’dan duymak çok daha ilginçti.

“Örneğin, Beta’lardan başlayarak. Beta ve Omega’ların, yani Alfa olmayan Kurtadamların ortalama yaşam süresi sadece 500 yıldır.”

“… Sadece o kadar mı?”

“Evet, Vampirlere kıyasla az olabilir ama bizim bir avantajımız var.”

“Kurtlar daha hızlı gelişir, bu da ‘kısa’ ömürlü varlıklar için ortak bir özelliktir,” dedi Scathach.

“Şuradaki kadın Siena ile aynı güç seviyesine sahip.”

“…Eh?”

Scarlet kardeşler iki elinde de ‘V’ harfi olan Leona’ya baktılar.

“Yaşasın.”

“…” Üç üvey kız kardeşin kafalarında damarlar şişti.

Şu kokuşmuş köpek!

“Kız kardeşimi standart olarak kullanmayın. O bizim klanımızda bile özeldir.” Edward karşılaştırmayı reddetti.

“Ara, ama sen de özel değil misin? Kurtadam standartlarına göre bile. Tam Kurt Formunu kullanırsan en azından 1000 yaşındaki eğitimli bir Vampiri yenebileceğini tahmin ediyorum, değil mi?”

“…” Edward dudaklarını büzdü:

“Gözünden hiçbir şey kaçmıyor mu?”

“Tecrübe. 2000 yıl boşuna yaşamadım ve hayatım boyunca birçok savaşçı yarattım.” Scathach’ın gözleri Edward’a bakarken hafifçe parladı.

“….” Edward sadece sessiz kalabildi ve Scathach’ın gülümsemesini görmezden geldi. Bu gülümseme hakkında kötü hisleri vardı ve uyuyan ejderhayı dürtmek istemiyordu.

“Öksürük, konuya dönersek-.”

“Kurtadamların tavşanlar gibi seviştiğini ve doğurganlıklarının Vampirlerden daha yüksek olduğunu söylemeyi unutma. Aynı babadan ya da aynı anneden 30 ya da 40 çocuğu olan bir Kurtadam ailesi bulmak nadir değildir.”

“…” Etrafa garip bir sessizlik çöktü.

“Bu iki kardeşin büyükannesinin tersine bir haremi var. Yani Samar’da beyaz saçlı birini bulursanız, bu kişinin Lykos Klanı ile akraba olma ihtimali %90’dır.”

Kurtadamlar hakkında tam bilgiye sahip olmayan Vampirler onlara şaşkınlıkla bakarken, iki kardeş utanç içinde kızardı.

Leona ise farklı bir nedenden dolayı kıvrandı. Victor’un bakışlarının vücudunun her zerresini yuttuğunu hissedebiliyordu ve Victor’a baktığında; onun kendisine tarafsız bir bakışla ve çoğu insan gibi biraz da şok olmuş bir şekilde baktığını gördü.

“Şu piç kurusuna en iyi oyunculuk Oscar’ını verin; bunu hak ediyor. İçgüdüleri hiç de yanlış değildi. Genç kızlığı boyunca bunu hissetmişti ve Victor bunu çok iyi saklasa da o bunu hissedebiliyordu.

Bunun kanıtı Victor’un şu anda yaydığı kendi kokusuydu, ona saldırmamak için kendini tutmak zorunda kaldığı karşı konulmaz bir kokuydu. Victor’u uzun zamandır kendisininmiş gibi işaretlemişti ve bu yüzden onun duygusal durumundaki değişikliklere karşı oldukça hassastı, özellikle de bu değişiklikler kendisini ilgilendiriyorsa.

Başka bir ırktan olduğu için bu değişiklikler fark edilmese bile, yine de hissedebiliyordu. Doğal olarak dişi Kurtadamların çiftleşme içgüdüleri erkeklerden daha güçlüydü.

… Ve tüm bunlar onu tahrik edip arzuladığını hissettiriyor, varsayımlarında yanılmadığını bir kez daha kanıtlıyordu.

Ve bilinçsizce, bunu düşündüğünde, içinin sıkışmasına neden oluyordu. Çocukluk aşkı oradayken başka bir şeye konsantre olmak son derece zordu, kızıştığından bahsetmiyorum bile.

Bu da durumu daha da dayanılmaz hale getiriyordu.

“Bu yüzden onlara Vampirlerin rakip ırkları deniyor.” Agnes devam etti.

“Bizde Vampir Kontları gibi aşırı güçlü birkaç kişi varken, Samar’da sayı çok fazla ve her bir Kurtadam 1000 yıllık eğitimli bir Vampir kadar güçlü olabiliyor.”

“Ama eğer öyleyse, Vampirlere karşı avantajlı olmaları gerekmez mi?” Pepper sordu.

“Kızım, bir dövüş sadece güç seviyesine göre belirlenmez. Unutma ki her Fraksiyonun gücü ölçmek ve değerlendirmek için farklı bir yöntemi vardır. Dolayısıyla bu yöntem %100 doğru değildir.”

“Ve Vampirlerin çok az seçkinleri olmasına rağmen, bazılarımız tüm bir Kurtadam ordusunu halletmeye yeter, örneğin benim gibi.”

“….” Edward ve Leona dudaklarını büzdüler. En Güçlü Dişi Vampir’i örnek olarak kullanmak haksızlık! O bir anomali!

“Agnes ve Natashia bile bundan muaf değil. Tüm gücümüzü kullandığımızda, sadece Generaller ya da Kral ve Kraliçe bizimle başa çıkabilir.”

“Vampir Kral’ın kendisini ve benim tarafımdan eğitilen seçkinlerini saymıyorum bile.”

“Yani Vampirler ve Kurtadamların güç dengesinin oldukça eşit olduğunu söylemek saçma değil; sonuçta her ulusun kozları vardır. Bahse girerim yaşlı Vlad’ın da sadece kendisinin bildiği gizli bir kozu vardır; aynı durum muhtemelen Volk için de geçerlidir.”

“Unutmayın ki biz bir Fraksiyon olsak da daha çok farklı bir ülke gibiyiz ve ülkelerin her zaman kimsenin bilmediği gizli güçleri vardır.”

“…” Jeanne ve Morgana başlarını salladı,

“Cehennem’de de benzer bir şey oldu. Diablo kadar çok ‘minyonumuz’ olmasa da, Lilith elitleri güçlü olduğu için hala güçlü bir Fraksiyondu.” Morgana başka bir örnek daha verdi.

“Yine bu kardeşleri örnek olarak kullanıyorum.” Scathach devam etti.

“Victor’la neredeyse aynı yaştalar ve güçleri şimdiden çok yüksek.”

“Savaşta nasıl davrandıklarını bilmiyorum ama yaşlı Adam onları çocukluktan itibaren eğittiyse, zayıf olmamaları gerekir.”

“…” Pepper dudak büktü. Annesi onu azarlıyormuş gibi hissetti ama annesinin Pepper’a bunu bir oyun olarak görmemesi için uzun bir örnek verdiğini anladı.

Savaşta her şey olabilirdi. Annesinin bunu söylediğini hatırlıyordu ve Victor da eğitiminde bu fikri pekiştirmişti.

Leona ve Edward, Scathach’tan gelen ‘Yaşlı Adam’ sözlerini duyduklarında kendilerini garip hissettiler. Ne de olsa kadın buradaki herkesten daha yaşlıydı!

“Az önce kaba bir şey düşündün, değil mi?” Scathach gözlerini kardeşlere dikti.

“Hayır, hayal görüyorsunuz.” İkisi de aynı anda söyledi.

‘Nereden bildi!? Ne korkutucu bir içgüdü.

“Hmm…” Scathach bu bahaneyi yemedi.

……….

Tarafından düzenlendi: DaV0 2138, IsUnavailable

Romanımdaki karakterleri resimlemeleri için sanatçılara ödeme yapabilmem için bana destek olmak istiyorsanız, pa treon’umu ziyaret edin: Pa treon.com/VictorWeismann

Daha fazla karakter görüntüsü:

https://discord.gg/4FETZAf

Beğendiniz mi? Kütüphanenize ekleyin!

Beğendiyseniz kitabı desteklemek için oy vermeyi unutmayın.